unsal
  İyimser kalmadı mı?
 

Küresel finansal kriz 2006 yılının mayıs ayından bu yana çeşitli iniş ve çıkışlarla sürüp gidiyor. Bu kriz sürecinin en ağır bölümü bu yıl ortaya çıkmaya başladı. Bazı yorumcular krizi 2006 yılından beri, bazıları 2007 yılından beri, bazıları da 2008 yılından beri görüp anlatıyorlar. Bazı iktisatçılar ortada bir kriz olmadığını söylüyorlar. Ne var ki, bu sonuncuların sayısı her geçen gün azalıyor.
Kriz yok diyenler için en ağır darbe IMF'den geldi. Genellikle krizin varlığını en son IMF kabul eder ve açıklar. Üstelik bunu açıklarken de alıştıra alıştıra açıklamayı tercih eder. Çünkü bilir ki, beklentiler bozulursa gerçekleşme de bozulacak. 2008 yılı için Ekim 2007'deki Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'nda (World Economic Outlook ya da kısaca WEO) açıkladığı dünya büyüme tahmini yüzde 4.8, ABD için yüzde 1.9, Avro bölgesi için yüzde 2.1, Japonya için yüzde 1.7'ydi. Ocak 2008'de bu tahminleri aşağıya doğru revize etti IMF. Aslında bu ara revizyon IMF için pek alışılmış bir şey değil. Çünkü IMF, tahminlerini WEO raporuyla açıklar ve bu rapor ilki nisan ayında, ikincisi de eylül ayında olmak üzere IMF ve Dünya Bankası'nın ara toplantısı ve yıllık toplantısı sırasında iki kez yayımlanır. Ocak ayında alışılmadık biçimde yaptığı revizyonda IMF, dünya büyümesini yüzde 4.1'e, ABD büyümesini yüzde 1.5'e, Avro bölgesi büyümesini yüzde 1.6'ya, Japonya büyümesini yüzde 1.6'ya düşürmüştü. Nisan ayında yayımlanan WEO Raporu'nda bu oranlar şöyle revize edildi: Dünya büyümesi yüzde 3.7, ABD büyümesi yüzde 0.5, Avro bölgesi büyümesi yüzde 1.4, Japonya büyümesi yüzde 1.4. Bunlara ek olarak öteki ülkelerin büyüme tahminlerinde de ciddi düşüşler söz konusu oldu. Bu revizyonlar IMF'nin beklentilerinin hızla bozulduğunu ortaya koyuyor.
IMF'nin aslında durumun bundan daha kötü olduğu kanısını taşıdığını düşünüyorum. Eğer yanılmıyorsam ABD ilk çeyrek büyüme verileri açıklandıktan bir süre sonra yeni bir revizyonla bu tahminleri biraz daha aşağıya çekecektir. Bunu kendi uzmanlarının hazırladığı WEO adlı raporun satır aralarından anlamak mümkün.
IMF'nin sürekli revize etmek zorunda kaldığı bir başka gösterge de enflasyon. IMF'ye göre enflasyonun küresel çerçevede yükselişe geçmesinin başlıca nedenleri gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlar, güçlü talebin ve kredi genişlemesinin devam etmesi.
IMF'ye göre devam eden finansal krizin üç önemli etkisi söz konusu:

    (1) Likidite yetersizliğine yol açması.
    (2) Mali sektördeki kuruluşların sermayeleri üzerinde müthiş bir baskı yaratıyor olması.
    (3) Yapılandırılmış kağıtlar ve hisseler üzerinde yüksek değer kayıpları yaratması. ABD'den kaynaklanan bu etkiler Avrupa ülkelerine de yayılıyor.


IMF'nin yine nisan ayı içinde yayımlanan öteki önemli raporu Küresel Mali İstikrar Raporu (Global Financial Stability Report ya da kısaca GFSR) da WEO Raporu'yla paralel değerlendirmeler taşıyor. GFSR'a göre küresel finans piyasaları üç nedenden ötürü ağır bir baskı altında bulunuyor: (1) Mali sektör kuruluşlarının bilançolarındaki bozulma devam ediyor. (2) Varlık fiyatlarındaki çöküş sürüyor. (3) Küresel büyümedeki düşüş nedeniyle makroekonomik çerçeve çok daha sıkıntılı görünüyor. GFSR'daki önemli saptamalardan birisi de ABD'de subprime mortgage kredileriyle başlayan bozulmanın daha yüksek kaliteye sahip mortgage kredilerine ve oradan da öteki kredilere doğru sıçramaya başladığı yönünde.
IMF'nin kötümserleşen görüşlerine ek olarak önemli kurumların başında bulunan iktisatçılardan peş peşe gelen açıklamalar havanın daha da bozulduğuna işaret ediyor. Önce Fed Başkanı Bernanke tabloyu biraz koyulaştırdı, ardından Ekonomik Araştırmalar Ulusal Bürosu (NBER) Başkanı Martin Feldstein görünümü biraz daha kararttı.
IMF'nin 2009 tahminleri de oldukça can sıkıcı ama artık oraya girmeyelim

 
 
  Bugün 152 ziyaretçi (357 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol