13 Mayıs günü West Virginia’da yapılan Demokrat Parti önseçimlerinde Hillary Clinton’un büyük farkla Obama’yı geçmesine rağmen Demokrat Parti adaylık yarışını kazanması artık imkânsız görünüyor. Önseçimler sonunda iki aday arasındaki delege farkı 164 olarak hesaplanıyor. Aday seçiminde son sözü söyleyecek olan Demokrat Parti kurultayındaysa aday tespitinde tayin edici kişiler olan süper delegeler arasında Barack Obama ilk defa çoğunluğu ele geçirmiş durumda. Böylece Clinton’un son ümidi de kaybolma yolunda. Başkan adayı seçilmek için gerekli 2025 delegeye erişmek için Obama’nın 166 eksiği var.
Obama, Demokrat Parti adaylığına yaklaştıkça Cumhuriyetçi Parti adayı McCain ile arasındaki tartışmalar da sertleşiyor. İki aday arasındaki çelişkiler daha açık olarak ortaya çıkmakta. Her ne kadar Obama ile Clinton arasındaki adaylık yarışının McCain’e karşı Demokrat Parti’yi zayıflattığı ileri sürülmekteyse de, son yapılan kamuoyu araştırmaları, hangi aday adayı bu yarışma sonunda Başkan adayı olursa olsun McCain’i mağlup edeceğini göstermekte. Los Angeles Times Gazetesi’nin yaptığı araştırmaya göre bugün seçim olsa Clinton McCain’e karşı %47’ye karşı %38, Obama ise %46’ya karşı %40 ile seçimi kazanacak.
McCain de Obama’ya karşı hücumlarını artırırken pek de doğru olmayan söylemlerine hız verdi. İki aday arasındaki tartışmanın ana unsurları aralarındaki yaş ve dolayısıyla anlayış farkı yanında vatanseverlik konusu. Göçmen sorununun çözümlenmesi konusuyla ilgili olarak Latin asıllı seçmenlerin oylarını almak için verilen mücadele de ciddi boyutlarda. Önemli birkaç soruyu ve cevaplarını aldığımız söyleşide de belli olduğu gibi McCain, Obama’yı neredeyse ABD’nin çıkarlarına karşı politikalar yürütmekle suçlamakta. Fakat onun kullandığı en büyük koz Obama’nın Müslüman olduğu söylentisi. Obama ise McCain Başkan olduğu takdirde bu dönemin üçüncü bir Bush döneminden başka bir şey olmayacağını ileri sürmekte.
Diğer taraftan seçim kampanyası için toplanan bağış miktarının da Başkanlık yarışı için önemli bir unsur olduğunu biliyoruz. Mart ayı sonuna kadar McCain 80 milyon dolar toplarken Obama’nın topladığı miktar 240 milyon doların üzerinde. Adaylık önseçimlerindeki harcamalardan sonra McCain’in 11 milyon doları kalmışken Obama’nın bankada bunun dört katı parası mevcut.
Anneler gününde CNN muhabiri Wolf Blitzer’in Barack Obama ile yaptığı röportaj Başkan olduğunda uygulayacağı politikalar konusunda oldukça ilginç ipuçları veriyor. Blitzer’in Time dergisinin Obama’yı önseçimlerin galibi ilân etmesi konusundaki sorusuna verdiği cevap gerçekte onun seçimlerle ilgili düşüncesinin bir özeti: Obama, “Tüm ülkede seçmen değişime hazır. Ve ekonomiyle ilgili olarak endişeli.”
Soru: “Başkanlık yarışında Cumhuriyetçi adayı McCain ile yapacağınız mücadele daha sert olacak. Buna hazır mısınız?”
Cevap: “Aramızdaki düşünce anlayış farkının ortaya çıkmasından büyük mutluluk duyacağım.”
Soru: “Bazı kişiler ABD silahlı kuvvetlerinin başkomutanı için gerekli olgunluğa sahip olmadığınızı öne sürüyorlar...”
Cevap: “Bu konuda Irak ile ilgili düşüncelerimi değerlendirmenizde fayda var. Irak savaşının stratejik bir yanlış olduğunu daha başlangıçta belirtmiştim. Yalnızca sevdiğimiz ülkelerle değil fakat beğenmediklerimizle de konuşmamız gerektiğine inanıyorum.”
Soru: “McCain Irak’ta teslimiyetçi bir politikayı tercih ettiğinizi ileri sürüyor.”
Cevap: “Irak’ta hiç olmamamızı tercih ederdim. Ordumuzu kademeli olarak Irak’tan çektiğimiz takdirde Irak yönetimi sorumlulukların üstlenmekte daha titiz davranacaktır. Bizim de en önemil stratejik sorunumuz olan El Kaide ile daha fazla ilgilenme olanağımız olacak.”
Soru: “Mc Cain, politikanızın İsrail için zararlı olduğunu ve sizin Hamas tarafından tercih edildiğinizi söylüyor.”
Cevap: Hamas’ın bir terörist organizasyonu olduğunu ve İsrail’i tanımadıkları sürece müzakere etmememiz gerektiğini her zaman söyledim. Bir Yahudi devleti olarak İsrail’in güvenliği ve statüsünü garanti eden ve Filistin’in tutarlı bir devlet olmasını sağlayacak bir barış anlaşması iki tarafın da menfaatine olacaktır. Başkan olduğumda İsrail’i desteklemekte hiçbir tereddüdüm olmayacaktır.”
Soru: “Başkanlık döneminizin sonunda insanların sizi nasıl hatırlamasını istersiniz?”
Cevap: “Başkanlığım sonrasında sekiz yıl geriye baktığımda en önemli hedefim Irak sorununu ve Afganistan’daki El Kaide tehdidini sona erdirmiş olduğumu görmek. Irak savaşını yürütme şeklimiz müttefiklerimizle olan ilişkilerimizi zedelediği gibi, bize doğru bir enerji politikası uygulama olanağını da kaybettirdi..”
|